kadın arşivleri - bursayerel https://bursayerel.com/tag/kadin/ Güncel Haber Mon, 25 Dec 2023 09:50:45 +0000 tr hourly 1 https://wordpress.org/?v=6.5.2 https://bursayerel.com/wp-content/uploads/2023/01/favicon-1.png kadın arşivleri - bursayerel https://bursayerel.com/tag/kadin/ 32 32 BBP OSMANGAZİ’DEN KADIN EMEĞİNE DESTEK https://bursayerel.com/bbp-osmangaziden-kadin-emegine-destek/ Mon, 25 Dec 2023 09:50:45 +0000 https://bursayerel.com/?p=17192 BBP’sinin çiçeği burnunda Osmangazi İlçe Başkanı Mahmut Yayla saha çalışmalarına hızlı bir giriş yaptı. Akpınar Mahalle muhtarlığının Akpınar Yaşam Merkezi’nde düzenlemiş olduğu “Kadın Girişimciler El Emeği Şenliği” programına Osmangazi Belediyesi..

BBP OSMANGAZİ’DEN KADIN EMEĞİNE DESTEK yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
BBP’sinin çiçeği burnunda Osmangazi İlçe Başkanı Mahmut Yayla saha çalışmalarına hızlı bir giriş yaptı.

Akpınar Mahalle muhtarlığının Akpınar Yaşam Merkezi’nde düzenlemiş olduğu “Kadın Girişimciler El Emeği Şenliği” programına Osmangazi Belediyesi Başkanı Mustafa Dündar, Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fethi Yıldız ve BBP Osmangazi İlçe Başkanı Mahmut Yayla, Kurmayları Veysel Yıldız, Hasan Abacı, Ahmet Bayer, Enver Yavaş, Sabahat Yayla, Kevser Abacı, Sadık Bıyığıbüyükoğlu, Hanife Bayer ve İlçe Kadın Kolları Başkanı Güliz Yavaş ile kalabalık bir katılım sağladı.

Katıldığı TV programlarında ve kongre konuşmasında sahada olacağını dile getiren Başkan Yayla ve Kurmayları standları tek tek dolaşarak vatandaşlarla hasbihal etti.

Kadının ve kadın emeğine saygı duyduklarını ve her çalışmalarında yanlarında olacaklarını dile getiren Başkan Yayla ” biz Büyük Birlik Partisi neferleri olarak sahada halkımızın her bir ferdiyle birebir temas halinde olacağız. Bugün Akpınar Mahallemizde Başarılı Muhtarımız ve aynı zamanda yeni dönemde aday olan Sevgi Gültekin ve ekibiyle birlikte başardıkları organizasyonda emek veren üreten kadınlarımıza destek olmak için onlarla bir aradayız, birlikteyiz. Standları tek tek dolaşarak onlarla sohbet ettik. İstek ve hedeflerini dinledik. Burada olmaktan mutluluk duyduk. Bilim ile ilgili, gençlerimizle ilgili ve özellikle kadınlarımız ile ilgili konularda BBP Osmangazi Kadın Kollarımız ile birlikte ortak çalışmalarda buluşacaklar. Bunlar bizim kıymetlerimiz, farklılıklarımız ve başarımız olacaktır. Milletimize hizmet bizim birinci önceliğimizdir. Bu duygu ve düşüncelerle hepinize saygılar sunuyorum” dedi.

BBP OSMANGAZİ’DEN KADIN EMEĞİNE DESTEK yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir. https://bursayerel.com/ulkemizin-saadeti-disarida-degil-yine-ulkemizin-kendi-elindedir/ Mon, 18 Dec 2023 13:56:17 +0000 https://bursayerel.com/?p=15999 Saadet Partisi Bursa Kadın Kolları Tutum Yatırım Ve Yerli Malı Haftası nedeniyle basın açıklaması yaptı. Kadın Kolları Başkan yardımcısı Betül Arakız 15 Temmuz Demokrasi Meydanında yaptığı açıklamada Ülkemizin Saadet’i, dışarıda..

Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir. yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Saadet Partisi Bursa Kadın Kolları Tutum Yatırım Ve Yerli Malı Haftası nedeniyle basın açıklaması yaptı.

Kadın Kolları Başkan yardımcısı Betül Arakız 15 Temmuz Demokrasi Meydanında yaptığı açıklamada Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir dedi.

 

Arakız, Yerli Malı Haftası, tutumlu ve bilinçli bir tüketici olmanın öneminin anlatıldığı ve yurt genelinde tüm okullarda 12-18 Aralık tarihleri arasında kutlanan özel bir haftadır. Yerli malı; ülkede yetiştirilen, üretilen her türlü mal anlamına gelmektedir ve yerli malı haftası ile de yerli üretim ve tüketim desteklenerek teşvik edilmektedir.

Cumhuriyetin ilk kurulduğu yıllarda Türkiye, savaştan ağır yaralı çıkmış fakir ve çağın gerisinde kalmış, sanayileşmemiş bir ülkeydi. Bu durumun kısa süre içinde düzenlenmesi için iktisat kongreleri yapıldı. Ülkenin dört bir yanından sanayiciler, büyük çiftçiler toplantıya katıldı. Toplumsal üretimde yerli malı kullanılmasına karar verildi. İthalatın azaltılması, mümkün olduğunca yerli üretimin kullanılması teşvik edildi.

Sonrasında Millî Görüş Lideri Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın atmış olduğu adımlar, başlattığı çalışmalar, açtığı fabrikalar ve Milli gelir itibariyle de ilk 15 ülke arasına girmek için 8-10 ülkeyi geçmek için sunmuş olduğu hedeflerle yeryüzünde önemli maddeler üretiminde ilk 10 ülke arasına girileceğini, bunun da büyük bir hamle olacağını yaparak göstermiştir.

Bu hamleler işsizlikten kurtulmanın reçetesi olarak görülüyordu. Ve tabi ki dış ticaret açığını kapatmanın da reçetesiydi. Bu hamleler ağır sanayiye sahip olarak güçlü Türkiye‘yi kurmanın, fabrikalarını kendisi kuran güçlü ve müreffeh Türkiye‘nin reçetesiydi ve bu bir ağır sanayi hamlesiydi. Ve cumhuriyet tarihinin en büyük kalkınma hamlesi olmuştu.

Ancak günümüze geldiğimizde ülkemizdeki tarım alanları son 10 yılda yüzde 5; son 19 yılda ise yüzde 12 geriledi. Resmi verilere göre 2001 yılında kayıtlı tarım alanları 26 milyon 350 bin hektar iken 2010 yılında bu miktar 24 milyon 395 bin hektara, 2020 yılında ise Türkiye’de tarım alanı 23 milyon 136 bin hektara düştü. Çiftçi sayısı 2021 yılı sonu itibariyle 512 bine kadar geriledi, son 5 yılda yaklaşık yüzde 29, son 10 yılda ise yüzde 55 civarında azaldı. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı (TEPAV) verileri, çiftçi sayısının son yılların en düşük seviyesine gerileyerek 2022 Ocak ayı itibarıyla çiftçi sayısında yüzde 13,2 (75 bin) azalış görüldüğünü göstermektedir. TEPAV araştırmasındaki söz konusu düşüşle birlikte, çiftçi sayısının 493 bine gerilediği belirtilmiştir.

31 Ekim 2006 yılında 5553 sayılı tohumculuk yasası çıkarıldı. Bu yasayla çiftçinin elinden doğal tohumlar alındı ve yerli tohum kullanan çiftçiye destekleme yapılmama kanunu uygulamaya konuldu. Uluslararası Para Fonu (UPF: IMF), Dünya Bankası (DB: WB) ve Avrupa Birliği gibi kuruluşların ülkemiz tarımına yapmış olduğu dolaylı müdahaleler, tarım işletmelerini olumsuz yönde etkilemektedir.

Türkiye uzun yıllar tarımsal üretimde başarılı ve kendi kendine yetebilen bir ülke konumunda idi. Anadolu, buğday ve arpanın anavatanı olarak bilinmektedir ancak bu bereketli topraklar, çiftçinin tüm uyarılarına rağmen üretim gücünü yitiriyor. Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) hazırladığı son raporda ülkelerin üretim ve ithalat rakamlarına göre Türkiye 2021- 2022 sezonunda hem buğdayda hem de arpada dünyanın en çok ithalat yapan ilk 3 ülkesinden biri olarak lanse edilmiştir. Türkiye maalesef buğday tüketim ihtiyacında Ukrayna ve Rusya’ya bağımlı bir hale gelmiştir.

Son dönemde yaşadığımız tecrübeler üretime dayanmayan bir ekonominin kırılgan olduğunu açık bir şekilde ortaya koymuştur. Saadet Partisi olarak diyoruz ki; ülkemizin üretim kapasitesini ve katma değeri artıracak yapısal reformların hız kazanması gerekmektedir. İvedilikle kapsamlı ve planlı bir sanayileşme hamlesi başlatarak milyonlarca işsizimize istihdam sağlarken üretime dayalı bir ekonomi inşa edilmelidir. Kalkınmanın hem hedefi hem de kaynağı insandır. Bu bakış açısıyla ülkemizin imkânlarını, reel sektöre, üretime dönük yatırımlara aktararak yeni bir kalkınma hamlesi başlamalıdır.

Bizler ülkemizin kadınları olarak mutfağımızda kendi tarlalarımızın mahsulünü kullanmak istiyoruz.

Bizler, yavrularımıza ithalatın ne demek olduğunu anlatmak değil, ülke zenginliklerimizden bahsetmek istiyoruz.

Ucuz ve kaliteli gıdaya ulaşımı kolay olmasını istiyoruz.

Ve biz biliyoruz ki; çiftçimiz kazandıkça 85 milyon kazanır, tarım sektörü ayağa kalkınca Türkiye şaha kalkar!

Çünkü bizler, yerli üretim yerli tüketim ve milli kalkınmanın hayat bulması için çalışıyoruz. Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir” dedi.

Ülkemizin Saadet’i, dışarıda değil yine ülkemizin kendi elindedir. yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Kadına Olan Asimetrik Şiddet Durdurulmalı! https://bursayerel.com/kadina-olan-asimetrik-siddet-durdurulmali/ Wed, 13 Dec 2023 15:17:56 +0000 https://bursayerel.com/?p=15174 CHP Nilüfer İlçe Kadın Kolları ”Kadına Şiddeti Konuşuyoruz” isimli panel düzenledi. Panele CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, CHP Bursa Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Cemile Boncuk, CHP..

Kadına Olan Asimetrik Şiddet Durdurulmalı! yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
CHP Nilüfer İlçe Kadın Kolları ”Kadına Şiddeti Konuşuyoruz” isimli panel düzenledi. Panele CHP Bursa İl Kadın Kolları Başkanı Aysel Okumuş, CHP Bursa Örgütlerden Sorumlu İl Başkan Yardımcısı Cemile Boncuk, CHP Nilüfer ilçe Gençlik Kolları Başkanı Ata Erk Şanlı, Nilüfer Belediye Başkan Yardımcısı Sibel Özer ve meclis üyeleri katıldı.

Panele konuşmacı olarak; Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim, Avukat Nevin Palacıoğlu Canbaz, Uzman Psikolog Uğur Kartum katıldı. Panelin moderatörlüğünü Gazeteci Yazar Özge Demir yaptı.

Nilüfer Belediyesi’ne katkılarından dolayı teşekkür eden Başkan Şebnem Köroğlu; “toplumun kanayan yarası olan bu konuya dikkat çekmeye devam edeceklerini” söyledi. Başkan Köroğlu; “Bugün kadına kalkan elleri kırmaya yemin eden biz sosyal demokrat kadınlar sokaklarda haykıra haykıra bunu başaracağız! Kadına, çocuğa, sokak hayvanlarına orantısız olarak giderek çoğalan bu şiddeti ancak siz cesur kadınların yürekleri durdurabilir! Kadınları katleden, şiddete ve istismara maruz bırakan zihniyetin ve yaşadığımız her türlü şiddetin karşısında birbirimizden aldığımız güç ile dimdik ayaktayız ve olmaya devam edeceğiz. Haklarımız, hayatlarımız için mücadele ve dayanışmaya devam edeceğiz.” dedi.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Genel Sekreteri Fidan Ataselim; ” Tarihin en gerici meclisi oluştuysa eğer, en ileri örgütlenmeyi hayata geçirmek zorunluluğumuz var.

ÇAĞ DIŞI ZİHNİYETLERİN YER ALDIĞI BİR MECLİSİN SONUCU:

Özgürlüklerimiz için, laiklik için ve bu gerici kurulmuş olan Meclis’te dile getirilen, kadın cinayetleri artarken kadınları koruyan 6284 sayılı kadına şiddetten koruyan yasaya, can simidimiz dediğimiz yasaya karşı yasama organında, Meclis’te buna karşı konuşma gerçekleştirebiliyorlar. Örneğin; Yeniden Refah Partisi milletvekili, ‘6284’teki toplumla uyuşmayan yönlerini ayıklayacağız’ diyebiliyor. Yasama organında bunu diyebiliyor. ‘Yasalara ihtiyacımız yok kadınları korumak için’ bunu söylüyor. ya da her gün kadınların nerede kiminle ne yaptığıyla ilgili düşünün ki öldürülen kadınların dahi hayatlarını sorgulayıp, kıyafetlerini sorgulayıp, kararlarını sorgulayıp bu şiddetin ve cinayetlerin cinsel saldırıların bir sebebiymişçesine anlatmaya çalıştıklarına ilişkin söylemleri hala duyuyoruz. Hatta bu oluşan gerici ve çağ dışı zihniyetlerin yer aldığı Meclis’in bir sebebi ve sonucu olarak artık sosyal medyada bu yönüyle gerçekleşen saldırılar artmış durumda. Bir kadın cinayeti olduğu zaman bile onunla ilgili paylaşımların altına, ‘İşte süresiz nafaka alıyormuş. O yüzden öldürüldü. Sebebi budur. 6284 yüzünden bu kadın öldürüldü. ya da o tip erkeklerle birlikte olmasalar başlarına bunlar gelmezdi. Zaten o yolun yolcusuydu’ gibi cümleleri çokça duymaya ve görmeye başladık.

ÖZGÜRLÜKLERİMİZ TEHDİT ALTINDA:

Özgürlüklerimiz tehdit altında. Sokaklarda özgür gezebilmemizden tutun da ne giyeceğimize kadar mesele haline getirmiş durumdalar. Kadınların şahitliğinin dahi kabul olmayacağını ileri sürme cesaretini ortaya koyuyorlar. Karma eğitime laf ediyorlar. Laiklik tehdit altında, özgür yaşamlarımızla birlikte laiklik de tehdit altında. Bunların bütün haklarımıza yönelik saldırılar olduğunu düşünüyoruz. O yüzden laiklikten bahsederken, özgürlükten bahsetmek durumundayız. Özgürlükten bahsederken laiklik için mücadele etmek durumunda olduğumuzu görüyoruz. Karma eğitim var fakat bunun ortadan kaldırılması gerektiğini ileri sürüyorlar.

OKULLARDA GÖREVLENDİRİLEN İMAMLARDAN KİMİLERİNİN İSTİSMARDAN YARGILANIP TUTUKLANMIŞ KİŞİLER OLDUĞUNU DUYDUK:

Bir diğer yanıyla sizler de görüyorsunuz. Bilimsel eğitimden uzak okullar söz konusuyken bunun güçlendirilmesi gerekirken ta kreşlere kadar ilkokullara kadar o okullarda mescitlerin kurulması Kur’an eğitimlerinin ücretsiz fakat dil eğitimlerinin ücretli verilmesi. ÇEDES protokolüyle birlikte okullara imamların görevlendirilmesi. Hatta o imamlardan kimilerinin arkadaşlar istismardan yargılanıp tutuklanmış olan kişiler olduğunun bile haberlerini alıyor durumdayız. Yani siyasal İslam’ın dayatılması, bir din tüccarlığının yapılması belli bir dini yaklaşımın belli bir yorumunun hayatlarımıza bir dayatma olarak getirilmesiyle karşı karşıyayız. Bütün argümanları bu yönde. Kendi değer yargılarına göre açıklamalar yapıyor durumdalar. ve bunlar artık sadece bu yobazların kendi değer yargıları olarak kalmaması riskiyle de karşı karşıyayız.

MEDENİ KANUNU TARTIŞMAYA AÇMAK İSTİYORLAR:

Neyi kastediyorum? Bütün bunlara dayanarak kendi değer yargılarından yola çıkarak Medeni Kanun’u tartışmaya açmak istiyorlar. Nafaka hakkını tartışmaya açmak istiyorlar. Kadınların boşanma hakkını tartışmaya açmak istiyorlar. ve en önemlisi bir anayasa teklifinden bahsediliyor durumda. Seçimlerden önce de dile getirmişlerdi. İki maddesine ilişkindi. Bu öneri şu anda sivil anayasa denilerek sadece iki maddesi değil, bütün maddelerine ilişkin bir yeniden düzenleme teklifi. Bununla ilgili siyasi iktidarın görüşmeler yapacağıyla ilgili adımlar var. Her fırsatta bunu dile getiriyorlar. Bu konuda muhalefet partilerini de uyarmak istiyoruz. Bu oyuna gelmeyin. Evet, mevcut anayasada eleştireceğimiz çok yönler var. Hala bir darbe anayasasının sürüyor olması, her ne kadar çeşitli değişiklikler yapılmış olsa da eksiklikleri olduğunun farkındayız. Fakat bu siyasi iktidarla bir yeni anayasa masasına, düzenleme masasına oturuyor olmak demek birçok hakkımızın daha elimizden alacağı anlamına gelecektir.” dedi.

Kadına Olan Asimetrik Şiddet Durdurulmalı! yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Saadet Yıldırım Kadın Geçlik Başkanı Emine Talakoğlu: BM Dünya İnsan Hakları Günü Bildirgesi çökmüştür. https://bursayerel.com/saadet-yildirim-kadin-geclik-baskani-emine-talakoglu-bm-dunya-insan-haklari-gunu-bildirgesi-cokmustur/ Mon, 11 Dec 2023 09:32:05 +0000 https://bursayerel.com/?p=14674 Saadet Partisi Yıldırım Kadın Gençlik Kolları Başkanı Emine Talakoglu 10 Aralık Pazar günü Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında “Gazze’de bir soykırım yaşanırken Birleşmiş Milletlerin soykırıma sessiz kalması..

Saadet Yıldırım Kadın Geçlik Başkanı Emine Talakoğlu: BM Dünya İnsan Hakları Günü Bildirgesi çökmüştür. yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Saadet Partisi Yıldırım Kadın Gençlik Kolları Başkanı Emine Talakoglu 10 Aralık Pazar günü Dünya İnsan Hakları Günü nedeniyle yaptığı basın açıklamasında “Gazze’de bir soykırım yaşanırken Birleşmiş Milletlerin soykırıma sessiz kalması Dünya İnsan Hakları Günü bildirgesinin çöktüğünü göstermiştir” dedi.

 

Talakoğlu yaptığı açıklamada “Bugün 10 Aralık 2023 Pazar. Bundan tam 75 yıl önce 2. Dünya Savaşının sonrasında Birleşmiş Milletlere üye devletler bireylere tanınan hak ve özgürlüklerin güvence altına alınması konusunda birleşerek İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini imzalamışlarıdır. Bildirinin imzalandığı 10 Aralık günü bundan sonra Dünya İnsan Hakları Günü olarak kutlanmıştır” dedi.

Talakoğlu “Birleşmiş Milletlerdeki egemen ülkeler söz konusu bildirgenin ilkelerinin aksine birçok zulme imza atmıştır.

BM ZULÜMLERE İMZA ATIYOR

Fakat gelinen süreçte sözde insan hakları savunucusu olan ve İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde imzası bulunan Birleşmiş Milletlerdeki egemen ülkeler söz konusu bildirgenin ilkelerinin aksine birçok zulme imza atmıştır. Aslında bunun olması da gayet normaldir. Zira ateşe neden yaktığını soramayacağımız gibi batıl medeniyeti de görünürdeki sahte yüzünün aksine batıl ilkelerinin gereklerini yerine getirmiştir.

 

FİLİSTİN’DE SOYKIRIM VAR

Özellikle içinden geçtiğimiz şu günlerde Filistin’deki / Gazze’deki mazlumların feryatları arşı inletmektedir. Kardeşlerimiz topraklarından edilmekte, evlerinden zorla çıkarılmakta, her an tepelerine düşecek bir bomba ile veya evlerini basarak bir İsrail askeri tarafından öldürülme korkusu altında en temel insan haklarından mahrum bırakılmaktadır.

DOĞU TÜRKİSTAN’DA KÜLTÜREL SOYKIRIM VAR

Doğu Türkistan’da ise Uygur Türkleri ve diğer Müslüman azınlıklar, kültürel soykırımın, sistematik baskının ve insan hakları ihlallerinin en acı verici durumlarını yaşamakta, aileler parçalanmakta, çocuklar ebeveynlerinden koparılmakta ve toplu kamplarda zorla tutulmaktadır.

Doğu Türkistan’da kardeşlerimiz, İslami kimliklerini ve kültürlerini koruma mücadelesi verirken, Filistin’de-Gazze’de ise Müslüman kardeşlerimiz topraklarını ve mukaddesatlarını korumak için direniş göstermektedirler. Bunun dışında Dünyamızdaki tüm mazlum coğrafyalardaki zulümler çekilmez bir hal almış, vicdanlar artık bu zulme dayanamaz hale gelmiştir. Zulüm altındaki bölgelerde yaşanan insan hakları ihlalleri, tüm İslam ümmetinin ve insanlık ailesinin ortak derdi olmalıdır.

 

BATI MEDENİYETİ KAN, GÖZYAŞI VE ZULÜM ÜZERİNE İNŞA EDİLMİŞ

Buradan da net bir şekilde anlıyoruz ki batıl medeniyeti kan, gözyaşı ve sömürü üzerine inşa edilmiştir. Fakat durum böyle iken dünyadaki zulümlerin müsebbipleri, sözde insan hakları savunucuları ve insan hakları ile demokrasinin koruyucuları olarak kendilerini tanımlamaktadır.

 

İSLAM ÜLKELERİNİN LİDERLERİ BATIYA DÖNÜK

Bu durumdan daha da acı olan ise batılın temsilcilerinin zulümleri ortada iken İslam Ülkelerinin işbirlikçi liderlerinin yıllardan bu yana yönünü hep batıya dönmeleri ve zulmü yapanlardan medet ummalarıdır. Bu işbirlikçi liderler ateşe su dökeceğine benzin dökmüş, en iyi ihtimalle de ateşe sön demiş veya ateşi yakana ateşi söndürmesi gerektiğini belirtmeye çalışmıştır.

Yemenli bir çocuğun hayatı İtalyan bir çocuğun hayatıyla eşit değere sahip olmadıkça, Suriyeli bir çocuğun hayatına Fransız bir çocuğun hayatıyla aynı değer verilmedikçe, Filistinli bir çocuğun ölümüne Ukraynalı bir çocuğunun ölümü kadar tepki verilmedikçe, Doğu Türkistanlı bir kardeşimizin hürriyeti bir Amerikan vatandaşının hürriyeti ile eşdeğer olmadıkça evrensel insan hakları kavramını kabul etmiyor ve reddediyoruz.  Artık dünyaya şu soruyu her zamankinden daha ciddi bir tonda soruyoruz: “Bugün görmezden geldiğiniz ve kamuflaj aracı olarak kullanmaya çalıştığınız insan haklarına yarın herkesten çok sizin ihtiyacınız olursa ne yapacaksınız?”

 

İNSAN HAKLARI DOKTİRİNİ ÇÖKMÜŞTÜR

Şunu artık net olarak görmemiz gerekmektedir! Sözde medeni ülkeler, Gazze’de yaşanan soykırımı meşru müdafaa olarak niteleyerek dikkate değer bulunan tüm insan hakları metinlerini tek taraflı olarak feshetmiştir. Bu münasebetle fiili durumu net bir şekilde ortaya koyuyor ve insan hakları doktrininin çöktüğünü ilan ediyoruz. Ne Birleşmiş Milletler ne de İnsan Hakları Mahkemeleri artık yok hükmündedir!

Dinimizin temeli Halık’a tazim mahlukata şefkattir. Dolayısı ile inancımız gereği her bir can kıymetlidir ve korunmaya değerdir. Fakat bugün Gazze’de bir soykırım yaşanırken ülkemizde vicdanı körelmiş bazı siyonist ruhlular veya bazı gaflette olanlar bu soykırımı görmezden gelmektedir. Yine bazı çevrelerin bu olağanüstü durum karşısında insan haklarından ziyade hayvan haklarını öncelemelerini de şaşkınlık içinde izliyoruz.

 

İNSANIN DOĞUŞTAN BEŞ TAMAL HAKKI VARDIR

Hepimizin de bildiği üzere insanın yaratılıştan dolayı “Hayat-Yaşama, Din-İnanç, Akıl, Mal ve Nesil” olmak üzere beş temel ‘HAK’kı vardır. Yönetimlere düşen bunları korumaktır. Bunların korunmasında kimsenin ırkı, dini… sorulmaz! Ancak günümüz dünyasında güçlü olan batıl medeniyetin yöneticileri adeta ‘ben güçlüyüm, istediğime hak verir, istediğimden de alırım’ diyorlar. Bu sebepledir ki Dünya’nın yönetimi tahrif ettikleri inanç ilkelerini referans alan ve bu şekilde zulüm yaparak dünyamızı kaosa sürükleyenlerde değil HAK olan İslam ilkelerini uygulayacak olanlarda olmalıdır. Bu sebepledir ki her şart ve koşul altında mutlak doğru olan HAK ilkeler etrafında bir araya gelmeliyiz. Bu bizim insani bir vazifemiz olmasının yanında imanı bir ödevimizdir.

İSRAİL LAFTAN DEĞİL GÜÇTEN ANLAR

Şunu da üzülerek ifade etmek istiyoruz ki, Gazze’de zulümler devam ederken bu zulme sözü ile karşı duranlar eylemleri ile maalesef zulme destek olmaktadır. Buradan bu acıların sonra ermesi için başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere tüm İslam Ülkeleri liderlerine çağrıda bulunuyoruz. Gazze’deki zulümlerin karşısında İslam toplumlarının yanında Hristiyan ve aklıselim Yahudi toplumları bile ayakta iken lütfen israil terör devleti ile olan ilişkileri sona erdirin veya en azından askıya alın; büyükelçilerinizi istişare maksatlı değil gerçekten geri çağırın; israil büyükelçilerini istenmeyen kişiler ilan edin; israil ile ticari ilişkileri yasaklayın ve LÜTFEN giden gemilerle israili beslemekten vazgeçin! Kendinize gelin!  Ayağa kalkın! Ve inancınızın gereğini yerine getirin! Lütfen etkisi olmayan sözde kınamalardan vazgeçerek D8’i aktif hale getirin! Zira Rahmetli Erbakan Hocamızın da söylediği gibi “israil laftan değil ancak GÜÇTEN ANLAR!”

Bu duygu ve düşünceler ile basın açıklamamızın hükmünü yitirmiş 10 Aralık Dünya İnsan Hakları gününü de içinde barındıran batıl sistemin yerine Hakka dayalı adil düzenin kurulmasına, Hak etrafında birliğimize, tüm zulümlerin sonra ererek yeni bir dünyanın kurulmasına vesile olmasını diliyoruz”dedi.

Saadet Yıldırım Kadın Geçlik Başkanı Emine Talakoğlu: BM Dünya İnsan Hakları Günü Bildirgesi çökmüştür. yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Osmangazi’de Kadınlardan İYİ Buluşma! https://bursayerel.com/osmangazide-kadinlardan-iyi-bulusma/ Sat, 04 Feb 2023 12:27:44 +0000 https://bursayerel.com/?p=2262 Osmangazi’de Kadınlardan İYİ Buluşma! Osmangazi’de İYİ Partide bayrağı devralan Erkan Zorba göreve hızlı başladı. Kadrolarını atayan Zorba; Kadın Politikaları Başkanlığı’na getirilen Özden Ilevli Ermutlu ilk toplantısını yaptı ve A-Takımı kadrosunu..

Osmangazi’de Kadınlardan İYİ Buluşma! yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Osmangazi’de Kadınlardan İYİ Buluşma!
Osmangazi’de İYİ Partide bayrağı devralan Erkan Zorba göreve hızlı başladı. Kadrolarını atayan Zorba; Kadın Politikaları Başkanlığı’na getirilen Özden Ilevli Ermutlu ilk toplantısını yaptı ve A-Takımı kadrosunu kurdu. Başkan Ermutlu; “İlk toplantımızda cesurlar hareketine katılan yeni üyelerimize hoş geldiniz dedik. Yeni kararlar aldık. Bursa’nın nüfus ve yüz ölçüm olarak başlı başına kendi Büyükşehir olan Osmangazimizde girmedik kapı bırakmayacağız. 2023 seçimlerin ne kadar önemli olacağının farkındayız. Osmangazi’de birinci çıkacak olan partinin Bursa’ya hakim olacağının farkını ve tüm yükünü omuzlarımızda hissetmekteyiz. Amacımız 20 yıllık iktidarın hakimiyetine son vermek. Ama bu arada kadınlarımızın da ekonomik olarak özgürlüğü sağlayabilmek adına projeler üretmek kooperatif kültürünü tabana çekmek. 50 civarında projemiz var ve bunları gerçekleştireceğiz. Osmangazi’de her aile İYİ olsun diye canımız dişimize takarak mesai kavramını günlük hayatımızdan çıkartarak çalışacağız.” dedi.

Osmangazi’de Kadınlardan İYİ Buluşma! yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gürsu’da Kadınlardan İYİ Hamle! Ev Ziyaretlerine Ağırlık Verildi! https://bursayerel.com/gursuda-kadinlardan-iyi-hamle-ev-ziyaretlerine-agirlik-verildi/ Wed, 01 Feb 2023 11:51:57 +0000 https://bursayerel.com/?p=1654 Gürsu’da Kadınlardan İYİ Hamle! Ev Ziyaretlerine Ağırlık Verildi! Gürsu’da kadınlar ev ev dolaşıp Akşener’in mesajını sakinlere anlatıyor! Ersal Kaya’nın ilçe başkanı olduğu Gürsu’da İlçe Kadın Politikaları Başkanı Merve Yüzbaşıoğlu, geçmiş..

Gürsu’da Kadınlardan İYİ Hamle! Ev Ziyaretlerine Ağırlık Verildi! yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Gürsu’da Kadınlardan İYİ Hamle! Ev Ziyaretlerine Ağırlık Verildi!
Gürsu’da kadınlar ev ev dolaşıp Akşener’in mesajını sakinlere anlatıyor! Ersal Kaya’nın ilçe başkanı olduğu Gürsu’da İlçe Kadın Politikaları Başkanı Merve Yüzbaşıoğlu, geçmiş dönem ilçe başkanı olan Hatice Deniz ve İYİ Partili kadınlar hergün ev ziyaretleri yaparak 2023 seçiminin Türkiye için önemini anlatıyorlar. Toplantılarda ağırlık basan konunun “Milletimizin, İYİ’liği için koltuk değil de, ayakkabı eskitenler. Makam için değil, vatan için emek verenler.” ifadeleri olduğu belirtildi. Genel Başkan Yardımcısı Bursa Milletvekili Ahmet Kamil Erozan’da pandeminin ilk aylarında sosyal medyasından tabanı delik ayakkabısının fotoğraflarını paylaşarak “Milletin evindeki aşı düşündüklerini, bunun için her türlü fedakarlığı yapacaklarını” belirten mesajlar paylaşmıştı.

Gürsu’da Kadınlardan İYİ Hamle! Ev Ziyaretlerine Ağırlık Verildi! yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Saadet Gemlik Kadın Kollarından “Milli Gazete” Standı. https://bursayerel.com/saadet-gemlik-kadin-kollarindan-milli-gazete-standi/ Tue, 24 Jan 2023 13:35:02 +0000 https://bursayerel.com/?p=975   Saadet Partisi Gemlik Kadın Kolları Başkanlığı, Milli Gazete’nin 51. Yıldönümü münasebetiyle stant çalışması yaptı. Konu ile alakalı olarak bilgilendirmede bulunan Kadın Kolları Başkanı Aynur Uzun şu sözleri söyledi; “Hiç..

Saadet Gemlik Kadın Kollarından “Milli Gazete” Standı. yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
 

Saadet Partisi Gemlik Kadın Kolları Başkanlığı, Milli Gazete’nin 51. Yıldönümü münasebetiyle stant çalışması yaptı. Konu ile alakalı olarak bilgilendirmede bulunan Kadın Kolları Başkanı Aynur Uzun şu sözleri söyledi;

“Hiç kimseye iftira atmayan, karalamayan, hiç kimsenin emri altına girmeyen sadece milletimizi aydınlatan bir gazetenin varoluşu kadar güzel bir şey yoktur. Zor bir yolda yürümek mecburiyetinde olan insanların, yolda yürümeye başlamadan önce gönüllerinde ve zihinlerinde yürümeleri gerekmektedir. İşte, Milli Gazete’de yol gösterici olarak milletimiz ile birlikte yürümekte ve milletimizle birlikte büyümektedir. Yayın hayatına başladığı günden bu güne çizgisinden sapmadan, zulme ve batıla karşı durarak yayın hayatına devam eden Milli Gazete’nin 51. Yıldönümünü kutladığımız bu günlerde bizlere destek olan ve standımızı ziyaret eden tüm okurlarımıza ve halkımıza teşekkürü borç biliyor saygılarımızı sunuyoruz.” Diyerek sözlerini noktaladı.

Saadet Gemlik Kadın Kollarından “Milli Gazete” Standı. yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Saadet Partisi Gemlik Kadın Kollarından 10 Ocak Basın Açıklaması https://bursayerel.com/saadet-partisi-gemlik-kadin-kollarindan-10-ocak-basin-aciklamasi/ Tue, 10 Jan 2023 14:40:07 +0000 https://bursayerel.com/?p=786 Saadet Partisi Gemlik Kadın Kollarından 10 Ocak Basın Açıklaması Saadet Partisi Gemlik Kadın Kolları Aynur Uzun ve yönetim kurulu 10 Ocak “Çalışan Gazeteciler Günü”nü nedeniyle Gemlik basın kuruluşlarını ziyaret etti...

Saadet Partisi Gemlik Kadın Kollarından 10 Ocak Basın Açıklaması yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>
Saadet Partisi Gemlik Kadın Kollarından 10 Ocak Basın Açıklaması

Saadet Partisi Gemlik Kadın Kolları Aynur Uzun ve yönetim kurulu 10 Ocak “Çalışan Gazeteciler Günü”nü nedeniyle Gemlik basın kuruluşlarını ziyaret etti.

Aynur Uzun “Devlet yaşamında insanların düşüncelerini serbestçe açıklayabilmeleri sayesinde gerçeklerin ortaya çıkabileceği, bu yolla yanlışlıkların, yolsuzlukların, hukuk dışılıkların, çelişkilerin su yüzüne çıkacağını” söyledi.

 

Uzun yaptığı açıklamada “İnsan, çevresinde ve dünyada olup bitenleri öğrenmek ve öğrendiklerini veya düşündüklerini başkalarına duyurmak ihtiyacındadır. Bu ihtiyacın giderilmesi için girişilen çeşitli teşebbüsler sonunda bugün basın-yayın dediğimiz ve medeni toplumun dördüncü kuvveti saydığımız “basın müessesesi” doğmuştur.

Bilindiği üzere devlet yönetiminde yasama, yürütme ve yargı ile birlikte bugün medyada dördüncü güç konumundadır. Bu kuvvetler devlete millete ve bireye hizmet etmek için vardır. Bunlar bir kişiyi aklamak, bir gruba hizmet etmek ya da hükümeti destekleyen haberleri yapmak anlamı taşımamaktadır. Bu güçlerden özellikle basın EYT’lilere, KYK’lılara, kredi mağduru öğrencilere, borç batağına sürüklenmiş esnafa, evine ekmek götürmeye çalışan işçiye ve işini hakkıyla yapıp lakin hak ettiğini alamayan memuruna bilgi aktarmak üzeri vardır. Medya yandaş ve muhalif diye ayrılamaz. Medya haber ve bilgi vermek içindir ama bugün hükümet medyaya ya bendensin, değilsen kapatırım mantığıyla hareket etmesi başta basına ve halka büyük haksızlıktır.

Devlet yaşamında insanların düşüncelerini serbestçe açıklayabilmeleri sayesinde gerçeklerin ortaya çıkabileceği, bu yolla yanlışlıkların, yolsuzlukların, hukuk dışılıkların, çelişkilerin su yüzüne çıkacağı ve bunda kamu yararı bulunması gerçeği demokratik hukuk devletlerinde bu özgürlüğün kabul edilmesi sonucunu doğurmuştur. Devlet baskısı ve korkusu ile yaşayan bir basın, kamunun avukatlığı görevini yerine getiremez, toplumsal yararları sağlayamaz. Bu nedenle basın özgürlüğü, basına tanınmış bir ayrıcalık değil, kişilik hakları gibi korunan bir haktır.

Yolsuzluk, taciz, rüşvet ve benzeri konularda yüzlerce haber ve sosyal medya paylaşımına erişim engelleri yıl boyu devam etti. Gazetecilerin haber yapmasının engellenmesi kadar haberlere getirilen erişim engelleriyle de basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkına saldırıdır.

Bugün Türkiye’de basınımızın en temel sorunu haber yapma özgürlüğünün kısıtlanması ve bazı siyasi kuruluşlarca baskı altına alınmasıdır. 2022 verilerine göre Türkiye basın özgürlüğünde 180 ülke arasında 149. sıradadır.  Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nin 2022 yılı sonuçlarına göre 180 ülkenin 8’inde özgürlük durumu “iyi”, 40’ında “tatmin edici”, 62’sinde “sorunlu”, Türkiye’nin de aralarında olduğu 42 ülkede “kötü”, 28 ülkede ise “çok kötü” kategorisinde bulunuyor. Türk Ceza Kanunu’nda ve Basın Kanunu ile ilgili yönetmeliklerde yer alan basın özgürlüğünü kısıtlayıcı maddeler nedeniyle mevzuattan ve uygulamadan kaynaklanan sorunlar yaşanmaktadır. Türkiye’de ne yazık ki son dönemde hukukun üstünlüğü ve fikir özgürlüğü kaybolan bir hatıra hükmündedir. Dolayısıyla bugün ülkemizde adalet ve basın özgürlüğü rafa kaldırılmış durumdadır. Bu durumda Türkiye’nin son dönem basın özgürlüğü karnesinin çok kötü olduğu görülmektedir Ayrıca siyasi iktidarların kendilerini desteklemeyen medya kuruluşlarını bir nevi cezalandırma yöntemi olan kamu kurum ve kuruluşlarının reklam vermeme uygulaması bulunmaktadır.

Gazeteciler ve medya mensupları ise bu koşullar altında patronlarından ve siyasi otoritelerden çekindikleri için kendilerine otosansür uygulamaktadır. Medya mensupları ve basın çalışanları siyasi ve dünya görüşü ayrılıklarından dolayı birlik olamamakta ve kendilerine yapılan haksızlıklarda birlikte hareket edememektedir. Bu noktada, basın sektöründe çalışan emekçilerimiz bir meslek yasasına sahip olmamanın ve haklarını arama noktasında sendikalaşma önündeki engellerin zorluğuyla tek başlarına mücadele etmektedir.

Türkiye’de uygulamaya geçen Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi güçler ayrılığını tamamen ortadan kaldırmışken, özgür basın ve medya neredeyse tek başına demokrasi mücadelesi vermektedir. Vatandaşların yanıltılmadan, manipüle edilmeden gerçeğe ulaşabilecekleri mecraların sesi kısılmaktadır. Eleştirilerin sesinin kısılması ve halkın haber alma hakkının engellemesi hiçbir şekilde Türkiye’nin lehine değildir. Son yıllarda ciddi yara almış demokrasinin yeniden inşası öncelikle basın ve gazeteciler üzerindeki baskının kaldırılması ile mümkün olacaktır. Güçler ayrılığı hükümetin elinde basında dahil edilerek güçler birliği ve hükümete hizmet görevine dönüştürülmüştür.

Türkiye’nin kültürel zenginliğini yansıtan medyası ne kadar etkin ve yaygın olursa ve sesi ne kadar güçlü çıkarsa demokrasimiz de o derece güçlü olacaktır. Bununla birlikte milletimizin talep ve beklentileri de o derece hükümete ve devlete yansıyacaktır. Dolayısıyla medya ve özellikle gazeteciler, sizle sessiz çoğunluğun sesi olmaya devam ettikçe demokrasimiz güçlenmeye devam edecektir.

Herşeye rağmen basın görevini yerine getirmeye çalışan gazetelerimize televizyonlarımıza ve gazetecilerimize çok teşekkür ediyoruz.  Doğru, ilkeli ve tarafsız gazetecilik anlayışı ile zor şartlarda fedakârca görev yapan değerli basın mensuplarımıza başarılarla dolu bir meslek yaşamı diliyor, işsiz kalan ve tutuklu gazetecilerin olmadığı bir Türkiye temennisiyle toplumun doğru bilgilendirme görevini yürüten gazetecilerimizin 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü bu vesileyle kutluyoruz.

Türk demokrasisinin üzerinden dolaşan kara bulutları kaldırmaya yönelik hamlelerimizde yerel medyamızın desteğini bizzat gördük, tecrübe ettik. Lafa gelince özgür basından dem vuranların yandaşlara alkış tutuğu bir dönemde sizler cesaretle demokrasimize ve milletimizin haber alma hakkına sahip çıktınız. Küresel sistemin çarpıklıklarının temsilcilerine ve onların yerli işbirlikçilerine destek veren kalemşörler karşısında yerli ve milli basının nasıl olması gerektiğini yine sizler gösterdiniz. Örnek duruşunuzdan dolayı çalışan gazetecilerimizin şahsında medya mensuplarımıza ülkem, milletim ve partim adına bir kez daha teşekkür ediyorum.

 

Basın, gazete denince aklımıza ilk gelen isim her zaman Millî Gazete olmaktadır. Millî Gazete, bu ülkenin tek hak sesi olmuş ve olmaya da devam etmektedir. Millî gazete, kınayanın kınamasına aldırmadan hakkı söylemeye devam ettiği için gerçek bir halkın sözüdür.

“Hak Geldi Batıl Zail Oldu” düsturuyla hareket eden Milli Gazetemizi hakkın ve halkın yanında olduğu için tebrik edip milletimiz adına da teşekkür ediyorum. Ayrıca 12 Ocak Milli Gazetemizin kuruluş yıl dönümünü dolayısıyla tüm çalışanlarına teşekkürlerimizi arz ediyoruz.

 

Saadet Partisi olarak hedefimiz halkımızın tarafsız, özgür ve doğru bilgiye ulaşması ve iletişim hakkını özgürce ve istediği şekilde kullanabilmesi için basın ve medya sektörünü hâkimiyeti altına alan baskı mekanizmalarından arındırmaktır. Türk medyasının her kesimden vatandaşımıza temiz içerikler sunmasını garanti altına almak istiyoruz.

  • Sosyal medyayı etik kuralların ihlal edildiği, kişilik haklarına saldırı ve nefret söyleminin üretildiği zemin olma tehdidinden kurtaracak, özgürlükçü ve etik değerlere bağlı bir sosyal medya düzenlemesini dünyadaki örnekleri de göz önüne alarak yapacağız.
  • Yerli belgesel film ve dizilerin çekilmesini destekleyeceğiz. Kültürümüzü ve değerlerimizi tanıtan belgesellerin her kesimden bireyin ilgisini çekecek şekilde hazırlanması için teşvikler sağlayacağız.
  • Yerli belgesel kanallarının artması için teşvikler vereceğiz.
  • Medyanın doğru kullanımı için çocuklara, gençlere ve yetişkinlere medya okuryazarlığı eğitimi vereceğiz.
  • TRT ve Anadolu Ajansını bağımsızlık ve tarafsızlık esaslarına göre yeniden yapılandıracak ve bu kurumların görevlerini gereğince ifa etmelerini sağlayacağız.
  • Basın İlan Kurumu ve RTÜK’ün siyasi baskıdan uzak tutarak daha adil ve şeffaf çalışmalarını sağlayacağız.
  • Gazetecilik Meslek Yasası’nı, teknolojik gelişmeler ve internet haberciliği de göz önüne alınarak günümüz koşullarına uygun şekilde çıkaracağız.
  • Medyanın tüketim ve kar odaklı bir şekilde ahlaki yozlaşmayı artırmasına izin vermeyeceğiz.
  • Özellikle dizilerin, gündüz kuşağı programlarının ve yarışma içeriklerinin RTÜK aracılığıyla denetlenmesini artıracağız ve toplumsal yozlaşmaya sebebiyet veren yayınlara son vereceğiz.

Aileden ve bireyden başlayarak eğitimin tüm kademelerine ve çalışma hayatına kadar her alanda insanlarımızı medeniyetimizin değerleriyle buluşturacak toplumsal ve kamusal ahlakın hâkim olduğu medeniyetimizi yeniden inşa etmeyi hedefliyoruz. Herkesin eşit haklara sahip olduğu ve bilginin ve haber alma hakkının para ile satılmadığı Türkiye’yi inşa etmek için medya hem gayretin hem taşıyıcılığın merkezlerindendir.

 

Sizlerin şahsında hakkın hatırını yere düşürmeyen ve bütün baskılara, yıldırmalara ve cezalara rağmen haberin ve bilginin kaynağı olmaya devam eden tüm gazetecilerimize, medya kuruluşlarımıza tekrar teşekkür ediyorum” dedi.

 

Saadet Partisi Gemlik Kadın Kollarından 10 Ocak Basın Açıklaması yazısı ilk önce bursayerel üzerinde ortaya çıktı.

]]>