Uzaktan Eğitim Kararı Akıl Tutulmasıdır, Kabul Edilemez! 6 Şubat depreminin ‘Büyük Felaket’ e dönüşmesi sonrasında dayanışmanın önemini her gün daha derinden hissediyor, kriz yönetimi ve planlamanın ne kadar hayati olduğunu..
Uzaktan Eğitim Kararı Akıl Tutulmasıdır, Kabul Edilemez!
6 Şubat depreminin ‘Büyük Felaket’ e dönüşmesi sonrasında dayanışmanın önemini her gün daha derinden hissediyor, kriz yönetimi ve planlamanın ne kadar hayati olduğunu gözlemliyor, liyakatsiz yöneticilerin nasıl ağır kayıplara yol açtığını, her gün çok büyük acılarla yaşıyoruz.
Ülkemizdeki karar vericiler temel gerçekleri yok sayan uygulamalara imza atmaktadır. YÖK’ün depremin ardından üniversitelerin açılışını yeni bir duyuruya kadar ertelediğini ifade etmesi, ardından da üniversitelerde uzaktan eğitime geçildiğini duyurması bu duruma en açık örnektir.
Plansızlığın ve kriz yönetebilme kabiliyetinden yoksunluğun faturası, gençlerimizin eğitim hakkı feda edilerek çıkarılamaz. Anlaşılıyor ki mevcut deprem felaketinin ortaya çıkardığı tablo karşısında akıllarına ilk gelen tedbir KYK yurtlarının boşaltılmasıdır. Ülkenin dört bir yanında devlet kurumlarının ve birçok kuruluşun yazlık-kışlık sosyal tesisleri varken; devletin, yapılmış tamamlanmış ama boş duran on binlerce daireyi bu süreçte hizmete sunma imkânları varken; depremzedelerin hizmetine sunulabilecek daha fazla otel ve kurum kuruluş misafirhaneleri varken, ilk elden KYK yurtlarının boşaltılması anlaşılır değildir. Bu kabul edilemez yaklaşım, pandemi sürecinde fark ettikleri uzaktan eğitimin iktidarda yarattığı rahatlıktan kaynaklanmaktadır.
Pandemi sürecinde de yakından gözlemlediğimiz üzere uzaktan eğitim, yüz yüze eğitimin hiçbir niteliğini taşımamakta ve sadece öğretim yapılıyormuş izlenimi vermektedir. Uzaktan eğitim kararı, dayanışmaya, sosyalleşmeye, birbirimizle insani temaslarımızı arttırmaya en fazla ihtiyaç duyduğumuz bir dönemde bu gerçeği yok sayan ve daha büyük olumsuz sonuçlara zemin hazırlayan bir karardır.
Üniversiteler, eğitim-öğretimin yanı sıra dinamik bir sosyalleşmenin geliştiği ve dayanışmanın güçlendiği alanlardır. Daha önce pandemi sürecinde eğitimden koparılmış öğrencilerimizi bir kez daha eğitimden koparmak bu kuşağa yapılan çok büyük bir haksızlıktır.
Eğitim Sen olarak siyasi iktidara ve YÖK’e çağrımız, üniversitelerde yüz yüze eğitimin, net olarak açıklanmış makul en yakın tarihte başlatılmasıdır. Ayrıca;
Eğitim Sen olarak talebimizi tekrarlıyoruz. Sendikaların, belediyelerin, demokratik kitle örgütlerinin ve üniversite bileşenlerinin katılımıyla kapsamlı bir planlama yapılmalı ve belirsizliklerin önüne geçilerek yaralarımızın hızla sarılması sağlanmalıdır.
Derviş ERDEM / Eğitim Sen Bursa Şube Başkanı
YORUMLAR (İLK YORUMU SİZ YAZIN)